<< GERİ

Bilmemiz gereken ilk şey tırnaklarımızın yapısıdır.

1.1. Tırnaklar

1.1.1.Tırnağın Tanımı
Tırnaklar, parmak uçlarını koruyan, sert keratin tabakadan oluşan, boynuzsu, yarı
şeffaf deri ekleridir. Tırnağın teknik terimi “oniks” dir.

1.1.2. Tırnağın Özellikleri
Tırnak esas olarak keratinden oluşur. Keratin bütün boynuzsu dokuların temelini
oluşturan protein maddesidir. 0,5- 0,75 mm kalınlığında, yassı, elastik yapılardır. Tırnağın
durumu cilt gibi vücudun genel sağlığını yansıtır. Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Tırnak
oluşumu embriyoda yaklaşık beşinci ayda tırnakların parmak uçlarına doğru uzaması ile
tamamlanır.
El tırnakları ortalama olarak günde 0,1 mm kadar uzar. Ayak tırnakları el tırnaklarına
göre daha yavaş uzar. Tırnakların uzamasında, mevsimlere, tırnak kullanımına ve yaşa göre
farklılıklar ortaya çıkabilir. Orta parmağın tırnakları daha hızlı uzar. Normal sağlıklı tırnak
sağlam, esnek ve hafif pembe renkte olur.

1.1.3. Tırnağın Görevleri
Tırnakların başlıca görevi, son derece hassas bir sinir ağıyla dolu olan parmak uçlarını
korumaktır. İnsanın parmak uçları savunmasız olsaydı parmaklarımızla yapacağımız işleri
yapamazdık. En basiti yazı yazamazdık. Tırnağın görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

 Parmak ucu duyarlılığı için gereklidir.
 Parmakların rahat hareket etmesini sağlar.
 Parmakları çarpma, yaralanma, yanma, incinme gibi çeşitli travmalardan korur.
 Küçük objelerin tutulmasına yardım eder.
 Kaşınmaya yarar.
 El ve ayaklara estetik güzellik verir.

 

1.1.4.1. Tırnak Plağı
Tırnağın asıl bölümüdür. Kendi tırnağınıza bakarak tırnak plağını görebilirsiniz.
Tırnağın yumuşak doku içerisine gömülü olan, tırnak plağının yaklaşık beşte birini kaplayan
kısmına, tırnak kökü “radix unguis” denir. Tırnağın dışardan serbest olarak görünen
kısmına ise tırnak plağı “corpus unguis” denir. Tırnak plağı, parmak uçları deriden ayrılarak
ileri doğru uzayan, beyaz ya da sarımsı sert bir çıkıntıdır, ayrıca alt yüzü yumuşak, dokuya
yapışıktır. Tırnak, üst derinin keratinleşmesi ile oluşur,
Diğer tür keratinlerden ayırmak için tırnak keratinine “onychin” adı verilir. Tırnağın
uzayan serbest kısmına margo liber, deriye gömülü iki yan kenara margo lateralis denir.
Sağlıklı bir insan tırnağı; bir kenardan diğer kenara enine olarak ve tırnak dibinden,
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki yöne kavislidir.5
Tırnak plağının içerdiği su, tırnağın bükülebilir veya kolay kırılabilir olmasını sağlar.
Bükülebilir, esnek bir tırnaktaki normal su oranı yaklaşık %12’ dir. Suyun daha düşük
bulunduğu durumlarda tırnak kolay kırılır, çatlar veya pul pul kalkar. Tırnakların içerdiği
yağ oranı çok azdır. Asıl mineral element kalsiyumdur, ancak sadece %0,1 oranında bulunur
ve tırnakları sertleştirmede çok az bir etkisi vardır. Tırnak plağında kan damarları ve sinirler
bulunmaz.

1.1.4.2. Tırnak Kökü
Tırnak plağının beşte birini oluşturur. Tırnak dibinde tırnak katının tabanını oluşturan
bazal tabakadan büyür, uzar ve tırnak yatağının üstünden bakınca görülebilen beyaz bir
bölgedir. Bu bölgeye lunula, tırnak ayçası ya da yarım ay adı verilir. Tırnak kökünden
lunula’ya kadar olan kısmı doğurgan tabakadır ve matrix unguis denir. Bu bölüm sinirler,
lenf ve kan damarlarından oluşur ve tırnağın büyümesini sağlar. Epitel hücreleri giderek
sertleşir ve tırnak yapısına dönüşür. Tırnağın alt (dermis) tabakasındaki papillalarda bol
miktarda Meissner cisimcikleri bulunur. Bu yüzden daha duyarlıdır ve darbelere karşı
hassastır.

1.1.4.3. Tırnak Yatağı
Tırnak plağının hemen altındaki bölgedir. Tırnak plağı ve tırnak tabanı birbirilerine
sıkı bir şekilde yapışık durumdadır. Tırnak plağı serbest bir çıkıntı oluşturarak parmak
ucundan ayrılır, bu bölgeye “tırnak altı” denir. Tırnak tabanı, üst derinin canlı tabakaları ve
bunların altındaki alt deriden oluşur. Tırnak tabanında dermis ve epidermesin birleştiği
yerde, normal derinin alt deri papilleri (çıkıntıları) yerine, tırnak boyunca uzanan oluklar ve
kabarık çizgeler bulunur. Bunlar tırnak plağının tırnak tabanına sıkıca yapışmasını sağlarlar.
Tırnak plağı altında bulunan alt deri tabakası tırnak plağından görülebilen tırnaklara pembe
renk veren kılcal kan damarları ile örülmüştür. Tırnak tabanında pek çok duyu sinir uçları
bulunur, tırnak plağı düştüğü zaman duyulan büyük acı bu yüzdendir.

1.1.4.4. Ölü Deri (Kütikül)
Üst derinin corneum tabakasının tırnak katından tırnak plağı üzerine doğru uzantısıdır.
Kütikülün (ölü deri) fonksiyonu, su geçirmez bir bölge oluşturarak, bakteri veya diğer
mikro-organizmaların tırnak katından içeri girmesini engeller. Tırnak kenarlarını saran
epidermis (üst deri) ölü derinin arkasında bulunur, üst deri corneum tabakasının tırnak plağı
üzerine doğru uzantısıdır. Tırnak katının dibinden çıkar. Genellikle ölü derinin bir parçası
olduğu düşünülür.

1.1.4.5. Tırnakların Büyümesi
Tırnaklar embriyo içinde gelişir. Üst deri katlanarak tırnak katını oluşturur. Yaklaşık
üçüncü ayda, bu kıvrımlar kalın bir bölge şeklinde belirirler. Tırnak oluşumu yaklaşık
beşinci ayda tırnakların parmak uçlarına doğru uzaması ile tamamlanır. Tırnakların
büyümesi tırnak yatağında hücre bölünmesi ile gerçekleşir. Hücreler yenilendikçe, yaşlı
hücreler ileri doğru itilir. Bu hücreler keratinleşir ve hücre çekirdeğinin bozulması sonucu
sertleşir ve ölürler. Hücreler, aralardaki boşluklara salgıladıkları güçlü yapışkan bir madde
ile birbirlerine sıkı bir şekilde bağlıdırlar. Salgılanan bu madde ile hücreler birbirine yapışır
ve sert tırnak plağını oluşturur. Tırnak yatağında üreyen yeni hücreler, üst tırnak plağının
hareketi ile ileri doğru itilirler, üst tırnak plağına yapışarak tırnak plağının altını oluştururlar.
Tırnak plağı birbirine çok yakın üç tabakadan meydana gelir, her bir tabaka tırnak
tabanından veya tırnak yatağından gelişir. Kolay kırılabilen tırnaklarda tırnak plağının kat
kat ayrılıp kalkmasının nedeni budur.
Tırnak, tırnak kenarlarındaki oluklar boyunca uzar. Oluklar, tırnak duvarları adı
verilen deri kıvrımları tarafından korunur. Tırnak büyümesi hayat boyu devam eder. Büyüme
oranı kişiden kişiye değişir. Büyüme gençlerde, yaşlılara oranla daha hızlıdır. Hücreler,
yarım ay bölgesinde tırnak ucuna doğru yaklaşık 3 ayda hareket ederler, eğer tırnak tamamen
düşmüşse tırnağın tekrar büyümesi 4–5 ay sürer. Uzun parmak tırnakları, kısa parmak
tırnaklarından, sağ el tırnakları, sol el tırnaklarından daha çabuk uzar. Ultra-viyole ışınlar,
hücre bölünme hızını arttırır, bu nedenle tırnaklar yaz mevsiminde, kışa oranla daha çabuk
uzar. Tırnak plağında oluşacak bir hasar ancak tırnak uzadıkça kesilerek giderilebilir, çünkü
tırnak plağı ölüdür.7

1.1.4.6. Tırnaklara Kan Temini
Dokulara oksijen götüren temiz kan, parmak atardamarları ile parmaklara taşınır. Bu
damarlar parmak kemikleri etrafında kollara ayrılır, bu kollardan çıkan kılcal damar ağları,
tırnak yatağına, tırnak tabanına ve tırnaklar etrafındaki diğer bölgelere bol kan ulaşmasını
sağlarlar. Tırnakların uzaması, kan tarafından tırnak yatağına taşınan besinler ve oksijene
bağlıdır. Besinler ve oksijen tırnak plağı oluşumu sırasında keratinleşme ve hücre
bölünmesini sağlar. Soğuk havada kılcal damarlar kasılır ve dolaşım yavaşlar.

1.1.4.7. Yaşın Tırnaklar Üzerindeki Etkisi
Yaşlandıkça tırnak tabanı ve yatağındaki kan dolaşımı azalır ve zamanla tırnak
uzaması yavaşlar. Beslenme bozukluğu durumunda bu etki daha da artar, özellikle
beslenmede demir eksikliği kan teminini azaltır. Tırnaklar daha kalınlaşır ve donuklaşırlar,
tırnak üzerinden bakınca tırnak tabanındaki kanın rengi görülemez. Tırnaklar sararır veya
grileşir. Su tutma kapasitesi azalır ve kolayca kırılabilir. Tırnağın ucu tabakalara ayrılır veya
uzunlamasına çatlaklar oluşur.

1.1.4.8. Tırnağın Şekli
Tırnağın şekli kişiden kişiye değişir. Tırnakların çoğu üç yandan bakıldığında hafif
dışbükey görünümdedir. Tırnaklar bir kenardan diğer kenara, enine olarak ve tırnak dibinden
tırnak ucuna doğru uzunlamasına olmak üzere iki yöne kavislidir. Tırnak şeklinin dış hatları
ve boyutları, tırnak uzunluğunun genişliğine oranı estetik görünüş için çok önemlidir. Bu
oran normalden farklı olursa tırnağın çekiciliği azalır. Geçmiş yıllarda oval kesilmiş tırnaklar
daha çekici olarak algılanırken günümüzde normal tırnak şekli yuvarlak ve sivri uçlu olsa da
kare şeklindeki tırnaklar çekici olarak değerlendirilmektedir.
Tırnak Şekilleri: Kare, yuvarlak, oval ve sivri olmak üzere dört ana grupta
toplanabilir.

1.2. El Anatomisi
El insanı yaşama bağlayan en önemli organdır. Beyinin verdiği komutları uygulamaya
koyan son organ olma özelliğindedir. İlk çağlarda taş taşıyan bir insan bu amaçla elini
kullanırken, günümüzde, uçağı kullanan pilotta elini kullanmaktadır. Dolayısıyla elin
fonksiyonel kapasitesi çok fazladır.
El; objelere ulaşır, onu tutar ve bu olayı devam ettirir. Gerektiğinde onları
düşürmemek için güçlü yakalar. Objeler başparmak ile işaret parmağı arasında tutulur.
Bunların yanında önemli bir duyu organıdır.
Elin fonksiyonel anatomisi dediğimiz zaman işte yukarıda belirttiğimiz gerek basit
gerekse bütün hareketleri yerine getirebilmesi için gerekli motor hareketler ve bu hareketleri
sağlayan kas ve kemik yapıları akla gelir. El hareketleri, bilek ve el kemiklerinin yapısına ve
bu kemiklerin hareketlerini kontrol eden kaslara bağlıdır.

1.2.1. Elin Kemik Yapısı
El ve bilekte 27 adet kemik vardır. Bunların 8 tanesi bilekte 19 tanesi de elde bulunur.
Ellerin bağlı bulunduğu önkol, radius (önkol kemiği) ve dirsek kemiği adı verilen iki uzun
kemikten oluşur. Bu kemikler üstte, üst kolda pazı kemiği ile dirsek ekleminde birleşir,
kolun kıvrılmasını ve uzatılmasını sağlar. Ön kol kemiklerinin en kısası olan radius kemiği
kolun başparmak hizasında ve altta bilek kemikleri ile birleşir. Küçük parmak hizasında olan
dirsek kemiği, sadece radius ile birleşir, kıkırdak doku ile bilekten ayrılır.
El bileği ise, değişik şekillerde, iki sıraya dörder adet dizilmiş 8 kemikten oluşur. Bu
kemikler el bileği bağları ile birbirine bağlanmıştır. Kemikler arasındaki kaygan eklemler,
kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlarlar. Alttaki, ele yakın olan kemik sırası, küçük
parmak kemiklerine kaygan eklemlerle bağlıdır.
Bu bölgede elin hareketi kısıtlıdır. Yalnızca, başparmaktaki küçük parmak kemiği,
bilekteki trapez (yamuk) kemiğe eklem ile bağlıdır ve pek çok hareketi yapabilir.
El, 5 adet metakarpal (tarak) kemiği (hepsi birlikte el tarağı diye adlandırılırlar) elin
avuç içi boyunca devam eder ve elin parmak kemikleri (başparmak ve parmakları) ile çift
menteşeli eklemlerle birleşirler. Tarak kemiklerinin eklem uçları el parmaklarının eklem
sırtlarını oluştururlar. Parmak kemikleri ile birleşen dört tarak kemiği birbirine paraleldir
ancak, başparmakla birleşen kemik daha kısadır ve bir açı oluşturur konumdadır. Her parmak
3 kemikten, başparmak iki kemikten oluşur. Her parmakta bulunan küçük kemikler menteşe
eklemlerle birleşirler. Kapı menteşeleri gibi, sadece bir yöne hareket edebilirler.

1.2.2. Elin Kas Yapısı
El hareketleri, kemiklerin hareketlerini kontrol eden kaslara bağlıdır. El kaslarının
sayısı azdır. Bunların çoğu önkolda bulunur. Kol kası tendonları bilek ekleminin hemen
altında, dairesel bağlarla ele bağlanırlar. Parmakları oynatan uzun tendonlar, kol kaslarından
parmak uçlarındaki kemiklere kadar uzanırlar. Elin avuç içi düz bir yüzeye konup, parmaklar
yukarı doğru kaldırıldığı zaman tendonlar elin arkası boyunca hissedilebilirler. Bunlar geniş
tendonlardır. Elin avuç içi boyunca uzanan esnek tendonlar, bir nesnenin tutulmasında
olduğu gibi parmakları kapatmaya yararlar. El kasları başparmaktaki kısa esnek bir kas ve
diğer parmaklardaki bir yandan diğer yana hareket eden kısa kaslardan oluşur. Bunlar avuç
içinde başparmağın temelinde (tenar çıkıntısı) ve küçük parmağın temelinde (hipotenar
çıkıntısı) çok belirgindir.

thumbnail